Seven ve sevilen olabilmek için iki ayrı zat olmak durumu vardır.
Seven ve sevilen olunduğunda iki zat arasında aşk başlar.
Her zatın peşinde olduğu sevgi ve aşk insanın en önemli lüksüdür.
Sevgi ve aşk olduğunda neye sahip olup olmadığınızın önemi kalmaz.
Çocukluk döneminde sevgi anneye babaya aşk ile başlar.
Sonra buluğa erildiğinde karşı cinse karşı olan aşk başlar.
Literatürde buna şehvet denmektedir.
Seks bundan sonraki aşamadır. Bu aşamalar sırasında çeşitli duraksamalar aksilikler sevgi ve aşkı yaşamaya engel koyabilir. Konumuz olmadığı için buraya girmiyoruz.
Seven ve sevilen olabilmek nerede başlar nerede biter. Kimin seven kimin sevilen olduğunu ayrıştırmak nasıl mümkündür.
Mesela tarihimizde Baki Nabi gibi şairler divan edebiyatında aşkı işlemişlerdir.
Dünya edebiyatında ise klasiklerde konusu aşk olan pek eser yoktur.
Beylik eserlerinden birisi Romeo ve Juliet’tir. Bu dahi Ferhat Şirinin kopyasıdır.
Sevgi ve aşk kişiyi sıradışı eylemlere yönlendirir.
Bir Fransız ata sözü; aşk deveyi damda aratır.
Günümüzde aşk ve sevginin adı para şöhret ve makam olmuştur. Bazen kişi sevdiği için bir çok riski göze alabiliyor.
Seven ve sevilen olmak için iki farklı zat olma gereği vardır demiştik.
Asıl sevgi Yaratıcımızın sevgisidir.
Her şeyi yaratan ezeli ve ebedi olan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Cenabı Allah kitabında buyuruyor, “YERİ GÖĞÜ HER ŞEYİ HABİBİM HATIRINA YARATTIM.”
Sözün anlamı çok büyüktür. Her şeyin sahibi olacaksın bunları habibim hatırına yarattım diyeceksin.
Dünyada yaşayan insanlar emre itaat eden ile etmeyen olarak ikiye ayrılır. Yaşam süresi olarak adına ecel denen zaman imtihan süresinin belirleyicisidir.
Sorular kurallara uygun davranıp davranmamakla doğru veya yanlış şeklinde değerlendirilir.
Semavi kitapların hepsinde insanları yapıp yapmayacağı kurallar dinin geldiği zamana göre belirlenir.
Sevgi insan yaşamı için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Son zamanlarda sevginin adına yanlış olarak şehvetten kaynaklanan seks denmektedir.
Seven olmazsa sevilen olmaz. Sevgide başlangıç seven olmakladır, çünkü referans noktası odur.
Yani, Yaratıcısı olmadan, seven olmaz. Bizlerdeki sevgi yaratanın sevgisinden hâsıl olan sevgidir.
Peki, gerçek seven bize ne buyurmaktadır.
Ey kullarım şöyle böyle yaparsanız şunlardan kaçarsanız sizi severim.
Aksi halde emirlere karşı gelirseniz; şeytan gibi sizi sevmem buyurmaktadır.
Dinin emir ve yasakları çeşitli sebepler ile yokmuş gibi davranılıp akla göre hüküm verildiğinde; insanlar arası kargaşa ve kavga olur.
Bölünüp parçalanma bu şekilde olur.
Seven sevgilinin her şeyinden razıdır.
Peki, sevginin insan tarafından işlenmesi nasıl olur. Seven sevdiğinin sevdiğini de sevgiye vesile olanları da sever.
Dinimizde hubbu fillah bugzu fillah diye kavram vardır.
Ne demektir?
Allah için sevmek Allah için sevmemek.
İşte insanlar imtihan olurken, ya seven tarafında ya da sevilmeyen tarafında olurlar.
İslam âlimleri ve şeytan iki ayrı hocadır.
Birisi talebelerini sonsuz güzelliğe yani Cennete götürmek isterken, Şeytan ise talebelerini cehenneme götürmek ister.
Bizler dünyadaki tercihlerimiz yaptıklarımız ile istediğimiz talep ettiğimiz yere gideriz.
Yazılarımızda sürekli vatanımızın ve milletimizin bütünlüğü için düşmanlarımızın yaptıklarını dünya konjonktüründe paylaşmaktayız.
Bu noktada vatan sevgisi de çok büyük önem arzetmektedir. Peygamberinizin Aleyhisselam buyurduğu gibi; Hubbul Vatan minel iman sözü çok meşhurdur.
Bir kişi için vatanı önemliyse ve seviyorsa bu uğurda şehadeti göze almaktadır.
Bu paylaşımların temel amacı vatanımızı da esarette almak isteyen dış ve içeride olan tetikçilerini deşifre ederek halkımızı ikaz etmemiz Vatan sevgisinden kaynaklanmaktadır. Yani sevgi emek ister, fedakarlık ister.
En kolay savunma; saldırı olduğu gerçeği hiç unutulmamalıdır.
Yurtta sulh cihanda sulh diye bir şey olmaz.
Bu cümle biz müslümanları uyutmak İçin kullanılan büyük bir algıdır. Bu çok geniş bir konu aslında. Bir başka makalemizde bunu geniş geniş işleyelim.
Burada da, vatanımızı ayakta tutup İstiklal mücadelesi veren güçlerimiz bizi huzura doğru götürürken, bir takım uşaklar ve güçler de vatanın parçalanması için elinden gelen gayreti gösterip, tıp ki Şeytanın cenenneme götürdüğü gibi, kaosa ve hezimete götürmek istemektedir.
Bunun için, dostumuzu ve düşmanımızı iyi tanımalıyız. Bir an önce dış düşmanlar ile iç tetikçiler anında temizlenmelidir.
Vatan hainleri ve düşmanların kellesi görüldüğü yerde koparılmalıdır. Aksi halde onlar bizi esarete alırlar.
Doğruda birlik ve beraberlik vatan savunması açısından çok önemlidir.
Bu da Yaratana olan sevginin verdiği iman gücünün vatan sevgisine dönüşmesiyle olur.
Bu bakımdan “SEVMEK VE SEVİLMEK” çok önemli bir kavramdır.
Ne mutlu bu kavram dairesinde olabilelere.
Saygılarımla.